22 Eylül 2008 Pazartesi

Mozaik

MÖ. 5000 yılından itibaren Anadolu'da döşeme ve süsleme sanatı olarak ortaya çıkmış olan ve uygulandığı yöredeki malzeme çokluğuna göre değişik karakterler gösteren mozaik, Roma dönemi eserlerinde Tesserae adı verilen kesme mermer parçacıklarının bir arada kullanılmasıyla oluşturulmuş ve bu sanatın doruk noktasını yaşatmıştır. Roma döneminin abidevi mimarisini çağrıştıran ve günümüzde de hâlâ popülaritesini korumakta olan mozaik, tasarımındaki ince el işçiliği, renk kombinasyonları ve üzerindeki ışık gölge oyunları ile peyzaj mimarisinin yanı sıra artık ev içi zeminlerde de mistik dokusunu hissettiren bir malzeme olma özelliğine sahip.

Kullanıldığı mekana aydınlık ve ferah bir hava kazandırmanın yanı sıra kolay temizlenebilirlik özelliği ile kullanışlılığı da beraberinde getiren mozaik, çoğunlukla banyo ve mutfak gibi mekânlarda çeşitli renk ve motif seçeneği ile beraber sunulmaktadır. Mozaik zemin kaplamasında kullanılan taşlar, kullanıldığı mekânın yer kaybı yaratan girinti ve çıkıntılı bölümlerinde de oldukça rahat bir biçimde kullanıma elverişli bir malzemedir.

Mozaik zemin döşemesi somon, mavi, pembe, kahve ve beyaz olmak üzere ağırlıklı olarak açık tonların tercih edildiği giriş, salon, hol, banyo ve mutfak gibi iç mekâna ait bölümlerdeki kullanımının yanı sıra duvar ve havuz döşemesi ile bahçe, teras, balkon ve sahanlık gibi dış mekâna ait bölümlerde de kullanıma uygunluk gösterir. Mimari projedeki uygulama alanları belirlendikten sonra bilgisayar destekli olarak desen tasarımı uygulanan mozaik zemin kaplamasında, önce desenlere ait kalıplar imal edilerek uygulama zeminine serilir. Sonrasında taşlar tek tek elle dizilerek sertleşme sürecinin ardından dokunun temizliği yapılır ve kilitleme macunu uygulanır. Zemine döşenen taşlar, montörler tarafından tek tek elle toplanarak yine elle dizilir.

Hiç yorum yok:

Menü

Blog Archive

 
template by download themes